top of page

AGRİVOLTAİK TARIMDA VERİM ARTIŞI

Yazarın fotoğrafı: Vicdan ALADAĞVicdan ALADAĞ

Agrivoltaikler kuraklıkla mücadelede çözüm olabilir mi?

Agrivoltaik tarım: Tarım arazilerinde güneş panelleri ile elektrik üretiminin yapıldığı ve aynı zamanda tarımın gerçekleştirildiği bir sistemdir.

Tazmanya Üniversitesi'nin (UTAS) (Tazmanya; Avustralya’nın en büyük adasıdır.)yaptığı küresel bir araştırma, kurak ve yarı kurak bölgelerde agrivoltaik sistemlerin tarımsal verimliliği artırma konusunda önemli faydalar sunduğunu gösteriyor.

Avustralya, İran ve Çad’da yürütülen çalışma, güneş panellerinin tarım arazilerinde nasıl bir etki yarattığını detaylı bir şekilde inceledi. Güneş ışığının kontrollü şekilde engellenmesiyle toprak neminin korunması, buharlaşmanın azalması ve tarımsal üretimin iyileştirilmesi gibi sonuçlar elde edildi. Bunun yanı sıra yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasıyla hem çevresel hem de ekonomik kazanımlar sağlandı. Yapılan araştırmaya göre, agrivoltaik sistemler özellikle kurak bölgelerde çarpıcı sonuçlar doğuruyor. Güneş panellerinin gölgelendirme etkisi, buharlaşmayı azaltarak toprak nemini koruyor ve tarımsal üretimi artırıyor. Bu da agrivoltaiklerin kurak bölgelerde daha faydalı olduğunu kanıtlıyor.

Ayrıca agrivoltaiklerin, sosyo-ekonomik kalkınma düzeyi ne olursa olsun, ekonomik büyüme ve iklim eylemine katkıda bulunabileceğini vurguladı.

Araştırmada, Avustralya’nın Hamilton bölgesi, İran’ın Erdebil kenti ve Çad’ın Mandoul bölgesindeki farklı iklim koşulları incelendi. Güneş paneli yoğunluklarının (yüksek, orta ve düşük) farklı tasarımları modellendi.

Çad, ekvatora yakın konumu ve yüksek güneş radyasyonu sayesinde en fazla enerji üretim potansiyeline sahipken, İran, daha az bulutlu günleri ve serin iklimiyle Avustralya’dan daha yüksek enerji üretim verimliliği sağladı.

Sonuçlara göre, yüksek biyokütle üretimi olan bölgelerde (örneğin Avustralya), güneş panellerinin yoğun kullanımı et üretimini yüzde 50’ye varan oranlarda azaltabiliyor ve bu da gıda güvenliği açısından risk oluşturuyor. Bu gibi durumlarda, düşük yoğunluklu güneş paneli tasarımları hem gıda hem de enerji üretimi açısından daha dengeli bir çözüm sunuyor.

Öte yandan, İran gibi yarı kurak bölgelerde, yüksek yoğunluklu güneş paneli kullanımı tarımsal üretimi iyileştirirken, su kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlıyor. Bu, enerji üretimi ve tarımın bir arada büyümesine olanak tanıyor.

Çad gibi ekonomik kalkınma açısından daha az gelişmiş ülkelerde ise agrivoltaik sistemlerin, elektrik ve gıda üretimini artırarak ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayabileceği belirtiliyor.

Araştırmanın bulguları, agrivoltaik sistemlerin, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SDG) ulaşmada önemli bir araç olabileceğini ortaya koyuyor. Gıda güvenliğinden yenilenebilir enerjiye, su kaynaklarının korunmasından ekonomik kalkınmaya kadar birçok alanda çözüm sunan bu sistemler, kurak bölgelerde kamu ve özel sektör yatırımlarının arttırılmasını gerektiriyor.

Tazmanya Üniversitesi’nin bu çalışması, agrivoltaiklerin gelecekte tarım ve enerji politikalarında daha fazla yer bulabileceğini gösteriyor.

Çin güneş enerjisinde yeni rekora ilerliyor

Çin, 2024 yılında güneş enerjisi kurulumlarında yeni bir rekor kırmaya hazırlanıyor. Ülkede düşen üretim maliyetleri, yenilenebilir enerjiye artan talep ve teknolojik gelişmeler, güneş enerjisi sektörünü daha da ileri taşıyor.

Çin Fotovoltaik Endüstrisi Birliği’nin verileri, bu yıl ülkede 230 ila 260 GW arasında güneş enerjisi kapasitesi kurulumu beklendiğini gösteriyor. Bu rakam, 2023 yılında ulaşılan 217 GW’lık rekorun üzerine çıkmayı hedefliyor. Özellikle çatı tipi güneş enerjisi sistemlerin popülaritesinin artması ve çöl bölgelerinde büyük ölçekli yenilenebilir enerji projelerinin hızlanması, bu büyümenin temel itici güçleri arasında.

Güneş hücresi teknolojilerindeki yenilikler, Çinli üreticilere hem verimlilik hem de maliyet avantajı sağlıyor. Perovskit güneş hücreleri(perovskit =kalsiyum, titanyum ve oksijenden oluşan ABX3 formüllü kübik yapıya sahip bir malzeme)   ve hibrit(melez) teknolojiler, daha düşük maliyetle daha yüksek enerji üretimi sunarak sektörü dönüştürüyor. Ayrıca, Çin’in güneş paneli ihracatı, 2024’ün ilk 10 ayında yüzde 40’ın üzerinde artış gösterdi. Türkiye, Hindistan ve Kamboçya en büyük pazarlar arasında yer alırken, Avrupa hala en büyük modül ithalatçısı konumunda.

Çin’in güneş enerjisi sektörü, küresel ticaret ortamındaki değişimlerle ve arz-talep dengesizlikleriyle mücadele ediyor. Ancak uzmanlar, inovasyon ve teknoloji yatırımlarının sektörün büyümesini sürdüreceğini vurguluyor. Çin Ulusal Enerji İdaresi’nin açıklamasına göre, 2024 sonunda ülkedeki güneş enerjisi kapasitesinin 840 GW’a ulaşması bekleniyor.

Sektör liderleri, uluslararası iş birliği ve ticari engellerin aşılması için ortak çalışmalar yapılması gerektiğini belirtiyor. Yenilenebilir enerji projelerinin artışıyla, Çin’in dünya güneş enerjisi liderliğini pekiştirmesi ve küresel iklim hedeflerine katkı sağlaması öngörülüyor.

 

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

댓글


bottom of page