Lüleburgaz’da 70 yıldır ayakkabı tamirciliği ve boyacılığı yapan Ahmet Metiner, 95 yaşına gelmesine rağmen mesleğini sürdürüyor. Metiner, “Mesleğin öleceğini sanmıyorum fakat yavaş yavaşta can çekişiyor. Ölecek gibi de denebilir. Gençler bu işleri yapmıyor, fabrikalara gidiyorlar” dedi.

Lüleburgaz’da Kongre Meydanı Lostra Salonu’nda ayakkabı tamirciliği ve boyacılığı mesleğini icra eden Ahmet Metiner, 70 senedir bu mesleğini icra ediyor.

Annesinin vefatından önce 15 sene ayakkabı satan ve tamiri ile uğraşan Metiner, annesi öldükten sonra zor zamanlardan geçmesine rağmen mesleğini elinden bırakmadı.

Zorluklara göğüs gererek bu günlere kadar mesleğini sürdüren 95 yıllık çınar Metiner, Lüleburgaz’ın en eski zanaat erbapları arasında öne çıkan isimlerden.

“ANNEM ÖLDÜKTEN SONRA DAĞILDIM”

Annesinin ölümünün hayatında bir dönüm noktası olduğunu belirten Ahmet Metiner; “Annem öldükten sonra ben dağıldım, işler de çok bozuldu. Allah kimseye yaşatmasın. Halam işlerimizi bozmuştu. Amcam zehir gibi bir adamdı fakat bir şekilde onu kandırdı ve evleri, malları ve mülkleri üstüne yaptırdı. Ben işimi de o zamanlarda kaybetme noktasına geldim.

O günden sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladım. İşim rast gitmeye başladı. Sokakta seyyar olarak senelerce ayakkabı tamir ettim ve boyadım. İşlerimiz eskiden iyiydi, şimdilerde olduğu gibi değildi. Bizim zanaatımız önemliydi o zamanlar. Ayakkabısı yırtılan gelir tamir ettirirdi, boyatmak isteyen gelip boyatırdı. Bu günlerde öyle değil.

Bu meslek bir yandan adamı da öldürüyor. Kapalı yerde yaparsan bu mesleği bütün gün boyalar, kimyasallar soluyorsun. Gez Lüleburgaz’ı sor araştır bu kadar eski ayakkabı boyacısı, tamircisi kaç tane kalmış diye. Çoğu vefat etti Allah rahmet eylesin. Eskisi gibi sanatkar kalmadı, zanaat ustası kalmadı artık” dedi.

“ARTIK ESKİSİ GİBİ TALEP YOK”

Mesleğinin eskisi gibi talebi olmadığını belirten Ahmet Metiner; “Mesleğin öleceğini sanmıyorum fakat yavaş yavaşta can çekişiyor. Ölecek gibi de denebilir. Gençler bu işleri yapmıyor, fabrikalara gidiyorlar. Garantileri var orada çünkü fakat 20 sene önce böyle değildi. Bak fırça ve ayakkabı tutmaktan ellerim, parmaklarım şişti. Bu günlerde bu işi yapacak adam yetişmiyor artık.

Gençler de eskisi gibi ayakkabılar tercih etmiyor. Spor ayakkabılar, bez ayakkabılar tercih ediyorlar. Ayakkabı yıpranırsa bir daha giymek istemiyor, yenisini alıyorlar. Devir böyle, gençler böyle düşünüyor. Yapacak bir şey yok. Her şeyin bir devri var, benim mesleğimin devri de kapanıyor gibi gözüküyor” ifadelerinde bulundu.

BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDERİZ

Sokaklarda yağmur, çamur, kar, fırtına demeden yaptım işimi senelerce, taşı sıktım suyunu çıkardım tabiri caizse. Gençtik, dayandık fakat artık zorlanıyorduk. Soğuklar çok sert geçmeye başlamıştı. Sağ olsun Belediye Başkanımız Murat Gerenli bize buraları yaptı. Yine açık alandayız fakat başımızı sokacak yerimiz var. Bundan önce sokaklarda yapıyorduk bu işi felaket hava şartlarında.

Kendisi doktor aynı zamanda, kendisini geliştirmiş birisi. Boşuna bu kadar eğitim almamış ki duyarlı bir insan olduğu belli oluyor. Teşekkür ediyoruz kendisine tekrardan” açıklamalarında bulundu.