Bahri BERBEROĞULLARI yazdı..
Araştırmacı-Yazar
Kentlerin yaşamlarında tarihi günleri vardır. O günler her yıl acı ya da sevinç, coşkuyla kutlanır. Tıpkı, 20 Aralık 1930’da ATATÜRK’ün Kırklareli’ye gelişi gibi. Lüleburgazlılar merak eder durur, kuşaktan kuşağa ATATÜRK, Lüleburgaz’a geldi mi, gelmedi mi?.. Bu soru Kenan Evren’in bile gündemine gelmiş meydandan; “Atatürk Lüleburgaz’a geldi!“ diye irticalen bir cümle ile geçiştirmiştir konuyu ama ahali ikna olmadığından mı, inandırıcı bulmadığından mı hala sorup durur. Bu sorunun muhatabı kendine; “araştırmacı-tarihçi” yaftasını verenlerdir. Kentlerin yerel tarihini araştıran bu muhteremler, çalışmalarını ortaya koyacaklar ki kentli okuyup, öğrensin, bilgi sahibi olsun.
“Atatürk Kırklareli’de” kitabını Araştırmacı Yazar Nazif KARAÇAM 1969’da yazdı. Kendisi aynı zamanda HALKEVİ Başkanı idi. Dört yıl gazete, dergilerde; 20 Aralık 1930 tarihinin Kırklareli’de; “ATATÜRK GÜNÜ” olarak kutlanması için mücadele verdi. Dört yıl sonra 1974’de ATA’nın Kırklareli’ne gelişinin 44. Yılı, dönemin Valisi Fahri Centel, Belediye Başkanı Mehmet Akyürek konuyu sahiplenerek o günden bu yana; ATATÜRK’ÜN KIRKLARELİ’ NE GELİŞİ törenlerle kutlanarak kent bu onurlu ziyareti resmi kutlamalarla gelecek kuşaklara aktarılması tartışmaları ile ayıptan kurtulmuştur. Yeri gelmişken belirtmeliyim ki o dönem Kırklareli’nin yaşadığı bu ayıbı şimdi; Lüleburgaz yaşamaktadır. Nasıl mı?
Bir yıl önce (Mayıs/2023) Lüleburgaz Belediye Meclis toplantısında araştırıp, soruşturup resmi belge, bilgi, canlı tanıklarıyla ortaya koyduğum; Lüleburgaz Belediye Meclisinin oybirliğiyle CUMHURİYET’in 10. YILINDA Lüleburgazlıların ATASINA DEVRİMLERİNE CUMHURİYETE BAĞLILIKLARININ simgesi olan; “ONUNCU YIL ANITI” nın içinde bulunduğumuz CUMHURİYETİN 100. YILINDA ayni yere inşa edilmesi için 31 Belediye Meclisi ve Başkanın önüne fotoğraflarıyla konuyu açıklayıcı bilgi koydum. Tarihler Mayıs/2023’tü. CUMHURİYET’İN 100. YILI TÖRENLERİNE yetişecek zaman vardı. Kendilerinin de Cumhuriyet’in 100. Yılı Lüleburgaz Belediye Meclis üyeliği gibi onuru taşıyan bu zevattan bir kişi çıkıp ta; Belediye Meclisinde söz alıp, önerge verip, konuyu gündeme getirmedi- getiremedi. 100 yıl geçti. 101. Yılda yerel yönetim seçimleriyle Belediye Meclisi üyelerinin çoğu yenilendi. Bu kez yeni seçilen çiçeği burnunda Belediye Meclisi üyelerine hitaben; 21 Ekim 2024 Görünüm, 9 Kasım 2024 Hürfikir yerel gazetelerinde: “LÜLEBURGAZ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNE!” hitaben açık mektup yazarak konuyu tarihi önemi, canlı tanıklarının ifadelerinden anlattım, bilgi verdim. Cumhuriyetin 101. Yılı Belediye Meclisi üyeleri de ilgi duymadı. Geçen hafta Belediye Meclisi 2024’ün son toplantısı ile yılı kapattı.
Sevgili okurlarım, ATATÜRK’ÜN KIRKLARELİ GEZİSİ sırasında Lüleburgaz’a uğramayışını bırakın en küçük köylerden geçerken dahi tren boyuna toplanan halkı treni yavaşlatıp, selamladığını, Burgaz istasyonundan geçerken selamlayıp selamlamaması tartışmalarını, Lüleburgaz Belediyesi’nin Cumhuriyet’in 10. Yılında (29 Ekim 1933) açtığı: “ 10. YIL ANITI” ayni tarihi gerekçelere dayanmaktadır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün de olur ve desteği ile bir demokrasi den emesi yaşamıştır. Eski yakın arkadaşı Paris Büyükelçisi Fethi Okyar’ın, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurma çalışmalarını, fırkanın kısa sürede geldiği durumu Kırklareli’de açıklamıştır. Bu fırka(parti) üç ay gibi kısa sürede hızla gelişerek Kasım ayı başında yapılan yerel seçimlerde büyük başarı kazanarak Samsun, İzmir İller Lüleburgaz, Kırklareli’nin de dahil olduğu 52 merkezde Belediyeleri kazandı. Partinin gerici kanat tarafından kavranıp gelişmesi kurucusu Fethi Okyar ’ı bile ürkütüp, endişelendirip kapatılma dilekçesi ile 16 Kasım 1930 da fırka kapatıldı. Parti kapatıldı ama tahribatı ve tedavisi uzun sürdü.
ATATÜRK’ün Kırklareli gezisini o tarihte Kırklareli Mebusu olan rahmetli Şevket Ödül, Mihmandar olarak organize ediyordu. Ölümünden bir yıl önce kendisini Ankara’da evinde ziyaret ettiğimde üç saate yakın süre içerisinde anılarını soluksuz dinledim. Evet, Kadın seçmenlerin ilk kez oy kullandıkları bu seçim bugünkü gibi sabah 9’da başlayıp akşam 17’de sona ermiyordu, 3 Nisan 1930’da kabul edilen yeni Belediye Kanunu ilk kez bu seçimlerde uygulanacaktı. Yasaya göre seçimler; ülkenin değişik yerlerinde değişik tarihlerde başlayarak Eylül başlangıcından Ekim ayının 20’sine kadar yaklaşık bir buçuk ay sürüyor ve bugün olduğu gibi bir günde bitmiyordu. “ İntihap şubesi”nde seçimlerin kaç gün süreceği ise, en büyük mülki amirin onayını almak kaydıyla, o yerin Belediye Meclisinin inisiyatifine bırakılıyordu. Ayrıca, sandık Başkanlarının, o yerin Belediye Başkanı ya da Belediye Meclisi üyelerinden biri olacağı öngörülüyordu. İşte bu ve bunun gibi maddelerin yer aldığı tek dereceli bu seçim sistemi seçimler sırasında çeşitli yolsuzluk ve baskı iddialarına yol açarak taraflar arasında gerginliğe yol açmıştır. Kırklareli Belediye Başkanlığı seçimi de, bu yöntemle kaybedildiği halde kazanılmış oluyordu. Durumdan ATA’nın haberi olmuştu.
ATATÜRK, Kırklareli gezisine Valilik, Süvari Fırkası Karargahı ziyaretinden sonra bugün Müze olarak kullanılan Kırklareli Belediyesi’ni ziyarete gelmişti ki beşbin kişilik mahşeri bir kalabalık tarafından karşılandı. Halkın coşkun tezahüratı arasında ikinci kata kadar halılar serilen merdivenlerden ikinci kattaki Başkanlık makamına geçti. Burada kendisini Trakya Paşaeli Müdafai Hukuk yöneticilerin den Şevket Dingiloğlu, Kırklareli CHF Başkanı Gazeteci Ali Rıza Dursunkaya olmak üzere şehrin ileri gelenlerinden oluşan kalabalık bir zevat karşıladı. Biraz sonra Belediye Meclis üyelerini kabul etti. Kendisine Kırklareli’nin ünlü Dibek Kahvesi ikram etti. Bu arada Belediye Başkanı Şevket Dingiloğlu’na, Belediye Meclis üyelerine sorular soruyor, kesin, inandırıcı yanıtlar almaya çalışıyordu. Her gezisinde olduğu gibi Kırklareli’nde de halkın ne düşündüğünü, isteklerini öğrenmek istiyordu. O’nun için önemli Halktı, Halkın düşünceleri, istekleri idi. Herkesten serbestçe konuşmasını istedi. Belediye Başkanı Şevket Dingiloğlu’na yönelttiği soru da halkı, rejimi ve son olayları ilgilendiren soru olup Belediye Başkanına; “Belediye seçimini yaptınız mı, seçim sonuçları nasıl çıktı?” Atatürk, bu yurt gezisine, seçimden sonra, halkın seçme yeteneğini saptamak, yerel seçimlerin sonuçlarını yerinde görüp, ölçüp değerlendirmek, halkın laik Cumhuriyetin ruhuna ve temel ilkelerine uygun sonuçlar verip vermediğini, aksaklığın nereden kaynaklandığını araştırmak için çıkmıştı. “
ATATÜRK’ün sorularına CHF Başkanı Gazeteci Ali Rıza Dursunkaya yanıt verdi;
“-Seçimlere girdik ve kazandık Paşa Hazretleri.” dedi. Gerçeklerden haberdar olan Atatürk, Ali Rıza Dursunkaya’nın ürkekçe, çekingen ifadesinden memnun kalmamıştı. CHF Trakya’da en büyük demokratik muhalefet Kırklareli ili bazın da görülmüş, Kırklareli il merkezi ile Lüleburgaz, Pınarhisar, Vize, Üsküp te SCF’nin seçimleri kazanması Atatürk’ün dikkatini ve öfkesini çekmişti.
“-Pekala, söyle bakalım kaç oy farkıyla kazandınız?”
“-Seksen küsur oy farkıyla seçimi aldık efendim.”
ATA, gerçeği bildiğinden cevaptan memnun kalmadı, hatta biraz sinirlendi, gür kaşları çatıldı birden. Sigarasını daha derin çekmeye başladı, karşısında oturanlara, ayakta olanlara keskin ve sert bakışlarıyla:
“- Böylede olsa bu iyi bir sonuç sayılmaz. Demek ki Cumhuriyetin aldığı mesafeyi, yaptığımız yenilikleri halka iyi anlatamamışsınız. Çalışmamışsınız. Bundan memnun olmadım. Cumhuriyetin getirdiklerini yurttaşlarımıza anlatsaydınız, hizmetleri onların anlayabilecği biçimde söyleseydiniz sonuç böyle olmazdı. Halk oyunu verirdi. Özellikle her dönemde düşmanın kahrını çekmiş olan Kırklareli halkı oyunu verirdi. Çeşitli Balkan ülkelerinden göçmen gelmiş bu insanlar, bu olumsuzluğun içine girmezlerdi. Kendilerini buralara getirmeye vesile olanlara tavır almazlardı. Ben bu halkın kimden ve neden yana olduğunu çok iyi bilirim..” O, halkını çok iyi bilen, tanıyan, akıl ve mantıki olan şeyleri bilir, buna inanırdı. Nitekim Ali Rıza Dursunkaya’nın söylediklerini de kabul etmedi.
“çok çalışın, Halka doğruyu anlatın..” demekle yetindi.
Sevgili okurlarım, ben rahmetli Nazif Karaçam’ın:“ Atatürk Kırklareli’de Kitabı” rahmetli Şevket Ödül’le konuşmalarımı harmanlayarak bu makaleyi kaleme aldım. Nazif Karaçam’la sık sık buluşup görüşmelerim, ölümüne yakın sürdü. İyi leşeyim sana her şeyi anlatacağım, sözünü tutmaya ne yazık ömrü yetmedi. Rahmetli Şevket Ödül büyüğümüzün zerafeti, kibarlığı, asaleti anılarını anlatırken sanki o anıları tekrar yaşıyormuşçasına duygulu ifadesi beni çok etkilemişti.
Atatürk Kırklareli’de iki gün kaldı SCF Kurucusu ve Başkanı ile görüşmelerini kendi ağzından ilk defa, yine Türk Ocağı’nda, Kültür (Hars) konusunda konuşmaları tarihi öneme haiz olup mutlaka bulup okuyun..
Atatürk, 21 Aralık 1930 öğleden sonra karayolu ile Edirne’ye gitmişlerdir. 22 Aralık ziyaretlerle geçmiş 23 Aralık ta Edirne’de Türk Ocağı’nda yapacağı konuş maya hazırlanırken heyette bulunan şifre memuru Suat Bey kendilerine Ankara dan Başbakan İsmet Paşa’nın (İnönü); Menemen’de gericilerin ayaklandığını yedeksubay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ile iki bekçiyi şehit ettiği haberini verir. Bunun üzerine Edirne gezisini yarıda kesip karayolu ile Babaeski’ye gelmiş Babaeski’de kendisini bekleyen kalabalık coşkulu halkın sevgi tezahüratları arasında trenle İstanbul’a dönecektir (25 Aralık 1930).
Sevgili okurlarım, Atatürk’ün Kırklareli’ni Ziyareti (20 Aralık 1930) Lüleburgaz’ da gezinin organizasyonuyla görevlendirilen rahmetli Şevket ÖDÜL den çok önceleri öğrenilmiş, kendisine trenin Burgaz istasyonunda durdurularak ATA ya “Lüleburgazlılar adına hoş geldiniz deyip, Kasabalıların sevgi ve saygılarını sunmak” için yardımcı olmasını istemişlerdi. Şevket ÖDÜL, bunun mümkün olmadığını, programın Ankara tarafından yapılıp kendisine gönderildiğini, kendisinin de Atatürk’ü Alpullu’da karşılayacağını oradan beraber Kırklareli’ne gidileceğini söyledi. Başta Belediye Başkanı rahmetli Kemal KENDİ olmak üzere Belediye Meclis üyeleri, CHF yöneticileri, şehrin ileri gelenleri ATA’yı Burgaz tren istasyon unda karşılamak için her türlü girişimi denemişler sonuç alamamışlar, o gün oldukça kalabalık Lüleburgazlı ile tren istasyonunda beklemeye başladılar. Geçtiği en küçük köy istasyonlarında yavaşlayıp, ünlü Beyaz trenin camından halkı selamlayan ATA, Burgaz tren istasyonundan düdüğünü acı acı bağırtarak durma dan gelip geçecek, Alpullu’da trenden inip Şeker Fabrikasını gezecek, yemek yiyecek ,dinlenecek Kırklareli’ne hareket edecekti. Karşılamaya gelen Belediye ile kalabalık heyet boynu bükük biçimde Kasabaya döndüler, Belediye Başkanı ve resmi zevat Kırklareli’ne hareketle orada karşılayıcılara katıldılar..
Bir yıl önce 1929 yılı Trakya Manevraları nedeniyle Burgaz İstasyonunda rahmetli babacan biri olan Kazım Ağa (Değirmencioğlu) tesislerinde yaşanan nahoş ola ya, 1930 yılında Belediye seçimlerinde Lüleburgaz da SCF’nin seçimleri kazanması ile yaşanan bu olay halk arasında büyük üzüntü yaratmış, Belediye Başkanı çok değerli, kibar, hassas bir insan olan Belediye Başkanı Kemal KENDİ’yi fevkalade üzmüş, şehre ve şehirlilere kara bulut gibi çöken bu imajı silmek için çareler aramaya koyulmuşlardı. Düşündükleri çare 1933 yılıyla geldi; TÜRKİYE, CUMHURİYET’İN 10.YIL DÖNÜMÜNÜ kutlama hazırlıklarına bir yıl önceden başlamıştı. Bu büyük bir heyecan yaratıyordu. Lüleburgaz Belediye Meclisine sunulan bir önerge oybirliği ile ayakta ; “ YAŞASIN CUMHURİYET VAROL HALASKARIMIZ BÜYÜK ATAMIZ.. ”alkışlarla kabul edildi. CUMHURİYET’İN 10. YILDÖNÜMÜ’DE, LÜLEBURGAZLILARIN ATALARINA, CUMHURİYETE BAĞLILIK LARININ, SEVGİ ve SAYGILARININ nişanesi olarak: “ONUNCU YIL ANITI” yaptırılarak şehrin merkezinde bugünkü Tören Alanı olarak kullanılan alanda uygun bir yere dikilmesine karar verildi. Anıtla ilgili proje yarışmaları düzenlenip bura da fotoğrafını verdiğimiz anıt yaptırılıp; CUMHURİYET’İN 10. YILI olan 29 EKİM 1933 günü Ankara’da Hipodrumda ATATÜRK 10. YIL NUTKUNU Söylerken LÜLEBURGAZLILAR da, çevre il ilçe, köy, kasabalardan katılan coşkulu, heyecanlı
Kalabalığın; “YAŞASIN CUMHURİYET”...”YAŞA..VAROL ULU GAZİ” tezahüratı arasında; ATALARINA, CUMHURİYETE, SEVGİ-SAYGI-BAĞLILIKLARI nın simgesi olan; “ ONUNCU YIL ANITI” nı törenle açıyorlardı. Bu anıt o gün için Trakya da tek Lüleburgaz da açılıyordu.
LÜLEBURGAZ 10.YIL ANITI nın bir boy küçüğü ve benzeri ayni yıl Ceylanköy e dikilmiş bu anıt bugün dahi Ceylanköy Eski Cami İmam lojmanı bahçesinde ha yatta ve ayakta dimdik durmaktadır. Tabii onun da oraya dikiliş öyküsü vardır gün gelir onu da anlatırız.
“LÜLEBURGAZ 10.YIL ANITI”nın Lüleburgaz’a yeniden kazandırılması için Lüleburgaz Belediye Meclisi’nin ATATÜRKÇÜ Üyelerini göreve davet ediyoruz.
ATATÜRK’ün Kırklareli gezisinin organizasyonuna rahmetli o dönem Kırklareli mebusu ve ATA’nın Mihmandarı- Danışmanı görevini yürüten Şevket ÖDÜL görevlendirilmişti. ATATÜRK Kırklareli’den ayrıldıktan sonra Kırklareli ve ilçel erinde seçimlerde alınan başarısız sonuçların geniş bir araştırmasının yapılıp bizzat Gazi’ye sunulması görevi ayni dönem Kırklareli milletvekili Fuat Umay’a değil rahmetli Şevket ÖDÜL’e verilmesi çok önemlidir.
Comments