top of page

2 saatliğine hayatı durdurdular!

“Belediye çalışanı kadınlardan 8 Mart açıklaması”


Lüleburgaz Belediyesi’nde çalışan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. Toplumsal yaşamın her alanında eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadele ettiklerini belirten kadınlar, taleplerinin derhal hayata geçirilmesi için mücadeleyi büyüttüklerini belirttiler. Ayrıca kadın emekçiler, “eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz” diyerek iki saat süre ile iş bıraktıklarını da ilan ettiler.




Lüleburgaz Belediyesi’nde çalışan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi kadınlar, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi (LYKA) önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Lüleburgaz Belediyesi Kreş ve Gündüz Bakımevi öğretmeni Aybüke Dinçsay okudu.

Toplumun yarısını oluşturmalarına rağmen eşitsizlik ve ayrımcılık yaşadıklarını belirten Dinçsay, toplumsal sorunlara ek olarak kadınların ekstra bir eşitsizlik ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti.

Asgari ücretin tek kişi üstünden hesaplanmasına rağmen siyasal iktidarın 2025 yılını “aile yılı” ilan ettiğini söyleyen Dinçsay, siyasal iktidarın şiddeti açık hale getiren politikalarından ısrarla vazgeçmediğini kaydetti.

Üretimde 8 saat düşük ücretle, evde ise en az 4 saat ücretsiz ve karşılıksız çalıştıklarını belirten Aybüke Dinçsay, eşit işe eşit ücret istediklerini ekleyerek; yaptıkları iş ne olursa olsun iki saat boyunca iş bırakarak hayatı durdurduklarını söyledi.

“BİR KEZ DAHA İLAN EDİYORUZ”

Kadına yönelik şiddete karşı cezasızlık politikalarına, eşitsizliklere ve ayrımcılıklara karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini belirten Lüleburgaz Belediyesi Kreş ve Gündüz Bakımevi öğretmeni Aybüke Dinçsay; “Toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar toplumsal hayatın bütününde eşitsizlik ve ayrımcılık yaşıyoruz. Toplumsal cinsiyet katlanarak büyüyor, kadın cinayetleri artıyor, hayat pahalılığı ve kadın yoksulluğu durdurulamaz seviyelere çıkıyor. Kadın işsizliği katlanıyor. Tüm bunlara karşılık kadınlar toplumsal yaşamın her alanında eşitsizliklerle ve ayrımcılıklarla mücadele etmeye devam ediyor.

2025 yılında asgari ücretin hâlâ tek kişi üzerinden hesaplanmasına rağmen siyasal iktidar "aile yılı" ilan ederek bir kez daha emeğimizi karşılıksız bırakacak, bizi eve hapsedecek, yoksul bırakacak, şiddete açık hale getirecek politikalara olan ısrardan vazgeçmedi. Bizler de kadına yönelik şiddete karşı cezasızlık politikalarına, eşitsizliklere ve ayrımcılıklara karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.

“MÜCADELEMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

Sözlerine devam eden Dinçsay; “Geçen yıl 8 Mart'ta yaptığımız açıklamada, "Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz” demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında duruyor, bir adım daha ileriye atıyoruz. Kadınlar olarak, emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz! Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması, ILO'nun 190 sayılı Sözleşmesi'nin onaylanması ve bakım yükünün kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadelemizi yükseltiyoruz.

Biz kadınlar, 8 Mart'a giderken hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesimizi yeniden yükseltiyoruz. Hem çalışma hayatında hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte duruyoruz.

En az 8 saat üretimde düşük ücretler karşılığında en az 4 saat ise evde ücretsiz ve karşılıksız çalışıyoruz. Bu nedenle ücretli emeğimizde olduğu gibi görünmeyen emeğimiz için de mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“SOKAKLARI VE MEYDANLARI DOLDURUYORUZ”

Dinçsay; “Kadınların üzerindeki bakım yükünü alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Anne desteği değil ebeveyn desteği talep ediyoruz! Gebelik izni değil, ebeveynlik izni istiyoruz! Doğum teşviki değil, nitelikli, kamusal, ücretsiz kreş istiyoruz! Bizim için ise düzenli ve güvenceli istihdam istiyoruz!

Biz kadınlar haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz!

Eşit işe eşit ücret için, kadın cinayetleri ve sözleşmelere karşı İstanbul sözleşmesi için, ILO 190 sayılı sözleşmenin onaylanması için, bakım yükünü kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikalar için;

Yaptığımız iş her ne olursa olsun bırakıp, alanları, sokakları ve meydanları dolduruyoruz!

Tüm taleplerimizin derhal hayata geçirilmesi için mücadeleyi büyütüyoruz. Mücadeleyi büyütmek için bütün emekçi kadınları sendikalı olmaya, DİSK’li olmaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Comments


bottom of page