top of page

ÖNCE HAMAM SONRA CAMİİ

Yazarın fotoğrafı: Necati KAYHANNecati KAYHAN

Kılıç Ali Paşa (1500-1567), Tophane önlerinde, denizin bir kısmını doldurarak üzerine inşa ettirmeye başladığı caminin çalışmalarını yerinde görmek için inşaat sahasında geziniyordu. Bir ara gözü pırıl pırıl bir delikanlıya takıldı. Genç amele, yerden koca bir taşı sırtına alıyor, bilmem kaç basamaklı iskeleye çıkıyor, fakat taşı oradaki ustalara vermeden, yere de koymadan yine aşağıya iniyordu.

Fakat işin garibi delikanlının taşı yere koymasıyla tekrar alması bir oluyordu. Kılıç Ali Paşa, delikanlının taşı tekrar yüklenmesine fırsat vermeden yanına koştu; “Evladım sen böyle ne iş yapıyorsun? Neden o taşı bir aşağı bir yukarı taşıyorsun?” diye sordu. Delikanlı belli ki paşayı tanımıyordu, ağlamaklı ağlamaklı cevap verdi.

“Beybaba, ben burada ameleyim. Ücretle iş görüyorum. Fakat dün gece ihtilam oldum. Gusül abdesti almam gerek. Fakat etrafta hamam yok! Bırakıp gitsem, mesai saatimden zaman geçecek, şu mübarek camiye taş koymaya da gönlüm razı değil. Boş dursam o da haram, çok müşkül vaziyetteyim.” dedi.

Bu cevap Kılıç Ali Paşa’ya fevkalade tesir etti. Genç çocuğa para verdi ve uzak bir semtteki hamama gönderdi. Sonra da caminin mimarı Koca Sinan’ı (1489-1588) yanına çağırıp;

“Sinan’ım benim arzum şudur; Sen bu cami inşaatını böyle bırak. Önce yanına bir hamam yap. Yap ki, halk ondan ücretsiz istifade etsin. Bize de hayır duası etsin. Sonra da caminin inşaatına kaldığın yerden devam eylersin.”

Bilenler bilir; cami de hamam da bugün hala ayaktadır ve halkın hizmetindedir. Allah, banisinden, mimarından ve hatta taş taşıyanından, tozunu süpürenine kadar herkesten razı olsun.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

EVDE YOKLAR

Tarihler boyunca bin bir zorluklar yaşayan insanlığın, sonunda mücadelesiyle, umuduyla bütün zorlukların üstesinden geldiğini biliyoruz....

Comments


bottom of page