“Çocuklarımızın sağlığı bu kadar ucuz mu?”

“Okullarda temizlik bir lüks değil zorunluluktur”

Eğitim Sen Kırklareli Şubesi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘Okullara 30 bin temizlik işçisi alınacak’ açıklaması eleştirerek “Okullarda temizlik bir lüks değil, zorunluluktur” ifadesini kullandı.

Eğitim Sen Kırklareli Şubesi’nde toplanan şube üyeleri, açıklanan 30 bin temizlik işçisinin haftada 3 gün olarak iş yapacağını, hükümetin geçici ve güvencesiz çözümler ürettiğini dile getirdiler.

Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş burada bir basın açıklaması gerçekleştirirken, personellerin geçici değil sürekli olarak çalışması gerektiğini belirtti.

“OKULLARDA TEMİZLİK BİR LÜKS DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”

Sağlıklı bir ortamda eğitim alınmasının en temel insan hakkı olduğu belirten İldeş; “Bugün bir kez daha çocuklarımızın geleceğine yapılan ihanetin tanığıyız. İşgücü Uyum Programı (İUP), okullarımızın en temel ihtiyacı olan temizlik ve hijyen konusunda dahi tasarruf tedbirleriyle kısıtlanıyor. Haftada yalnızca üç gün çalıştırılacak yardımcı hizmet personelleri, asgari ücretin bile çok altında bir ücretle görevlendiriliyor. Üstelik, çalıştıkları günler sigortaları yapılırken, bu süre emekliliğe bile sayılmıyor. Bu koşullarda kim bu işi yapmak ister? Üç gün yeter mi? Çocuklarımızın sağlığı bu kadar ucuz mu? Okullarda temizlik bir lüks değil, zorunluluktur. Bir çocuğun sağlıklı bir ortamda eğitim alması, en temel insan haklarından biridir. Fakat bu sorumluluğu yerine getirmek yerine, hükümet geçici ve güvencesiz çözümlerle bizi oyalıyor. Okullarımızda hijyen eksikliği nedeniyle yaşanacak salgın hastalıklar kapıda. Bu, sadece bugünün değil, çocuklarımızın geleceğinin sağlığıyla oynamak demektir. Geçici iş gücüyle değil, kadrolu ve güvenceli istihdamla bu sorun çözülebilir” dedi.

“EĞİTİME BÜTÇE, OKULLARA ÖDENEK”

Tüm velileri ilgilendiren bir konu olduğunu belirten İldeş; “Çocuklarımızın sağlığını ve eğitim hakkını korumak hepimizin görevi. Veliler olarak, bu soruna sessiz kalmamalısınız. Okullarda hijyenin sağlanması, sağlıklı içme suyu ve her çocuğa bir öğün yemek sağlanması öğrencinin en temel hakkıdır. Her gün çocukların karşı karşıya olduğu bu sorunları çözmek için sesimizi yükseltmeliyiz. Eğer bugün harekete geçmezsek, çocukların geleceğini kaybedeceğiz. Sarayın harcamaları, sermayeye verilen vergi afları devam ederken, eğitim bütçesinden tasarruf yapılması hangi akla sığar? Devletin asli görevi, eğitime ve çocuklarımızın geleceğine yatırım yapmaktır. Bugün sınıflarda hijyenik olmayan koşullarda eğitim gören çocuklarımız, geleceğin yetişkinleri olacak. Bu adaletsiz düzeni kabul edebilir miyiz? Eğitime bütçe, okullara ödenek istiyoruz.  Tasarruf adı altında, çocuklarımızın sağlığı ve geleceği riske atılamaz. Eğitim Sen olarak, her çocuğun hijyenik koşullarda eğitim alması için kadrolu ve güvenceli temizlik personeli istihdam edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanması, kamusal eğitimin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bu, çocuklarımızın sadece bugünü değil, yarınını da güvence altına alacak bir adımdır” ifadelerine yer verdi.

“GEÇİCİ ÇÖZÜMLERLE DEĞİL, KALICI POLİTİKALARLA EĞİTİMİ KORUYALIM”

Velileri mücadeleye çağıran İldeş; “Bu sorunu hep birlikte sahiplenmezsek, çocuklarımızın sağlığı, eğitim hakkı ve geleceği daha da tehlikeye girecek. Veliler, öğretmenler, eğitim çalışanları; gelin, hep birlikte sesimizi yükseltelim. Kamusal eğitim hakkını savunalım, çocuklarımızın sağlıklı bir eğitim alması için mücadele edelim. Bu mücadele, yalnızca öğretmenlerin değil, tüm toplumun mücadelesidir. Geleceğimizi ellerine teslim ettiğimiz çocuklarımızın haklarını birlikte savunmalıyız. Eğitime bütçe, okullara ödenek talebimizi daha güçlü bir şekilde haykırmak için sizleri yanımızda görmek istiyoruz. Geçici çözümlerle değil, kalıcı politikalarla eğitimi koruyalım. Gelecek çocuklarımızın, onların hakkını savunmak bizim görevimizdir” diye konuştu.