“Düşük yaş gruplarında daha çok uçucu madde kullanımı yaygın”
“Sanal kumara erişmek çok kolay”
“Kumar ve madde kullanımı ilkokul seviyesine indi”
Lüleburgaz’da psikolojik danışmanlık hizmetleri alanında çalışmalarını sürdüren Psikolojik Danışman Melis Aysucan Başyiğit, çocuklarda madde ve kumar bağımlılığının ilkokul seviyelerine kadar indiğini, sebeplerini ve alınabilecek önlemleri gazetemize anlattı.


Lüleburgaz’da 2018 yılından beri Lumina Psikolojik Danışmanlık Merkezi adı ile psikolojik danışmanlık hizmetleri alanında çalışmalarını sürdüren Klinik Psikolog Melis Aysucan Başyiğit, 9 yıllık deneyimi ve gözlemlerine dayanarak uyuşturucu madde kullanımının ilkokul seviyelerine kadar indiğini belirtirken, düşük yaş gruplarında uçucu madde kullanımının yaygınlığına dikkat çekti.
Çocukların birçok sebepten dolayı uyuşturucu ve uçucu madde kullanımı gözlemlendiğini belirten Başyiğit, çocukların artık sanal kumara erişiminin kolay olduğunu, küçük yaş gruplarında kumar bağımlılığı gözlemlendiğinin de altını çizdi.
Çocukların beyninde ödül sistemi tam olarak gelişmediği için risk alma eğiliminde bulunduklarını belirten Melis Aysucan Başyiğit, salgılanan dopamin sayesinde çocukların kumardan heyecan aldığını ve bu hissi tekrar hissetmek istediğini belirtti.
Bilinçli proaktif adımlar ile bunların önüne geçilebileceğini belirten Aysu Başyiğit, çocuklara ilgi ve şefkat göstermenin, sağlıklı yaşam tarzı, bilinçli para yönetimi ve bilinçli teknoloji kullanımına ek olarak çocukları spor gibi aktivitelere teşvik etmenin yararlı olacağını söyledi.
“MADDE KULLANIMINDA İLKOKUL YAŞ GRUBUNA KADAR YAYGINLAŞMA VAR MI? SEBEPLERİ NELER, ÇOCUKLAR NEDEN YÖNELİYOR?”
Düşük yaş gruplarında daha çok uçucu madde kullanımının yaygın olduğunu belirten Klinik Psikolog Melis Aysucan Başyiğit; “Evet maalesef. Madde kullanımı tüm dünya genelinde olduğu gibi bizim ülkemizde de giderek daha erken yaşlara iniyor ve bazı vakalarda ilkokul çağındaki çocuklarda bile madde kullanımına rastlanabiliyor. Ancak bu yaş grubunda daha çok uçucu maddeler (bali, tiner gibi, çakmak gazı), sigara ve alkol gibi maddeler ön planda oluyor.
Aile içinde madde kullanımı varsa, çocuklar bunu normalleştirebiliyor.
Yoksulluk, istismar, ihmal gibi travmatik yaşantılar madde kullanımını artırabiliyor.
Suça eğilimli mahalleler ve kötü arkadaş çevresi çocukları riskli davranışlara itebiliyor.
Çocuklar gözlemleyerek öğrenir. Özellikle ağabey, abla, ebeveyn veya mahalledeki büyükler madde kullanıyorsa, çocuklar da bunu deneyimlemek isteyebilir.
Sosyal medya, televizyon, filmler ve oyunlar aracılığıyla madde kullanımına dair merak artabiliyor.
İlgisiz veya aşırı baskıcı aile ortamı, sevgisizlik ve duygusal boşluk çocukları riskli arayışlara itebilir.
Dürtüsellik ve sınır koyamama, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklarda maddeye yönelmeyi artırabiliyor.
Kaygı, stres veya depresyon yaşayan çocuklar, madde kullanımını bir kaçış yolu olarak görebiliyor.
Uçucu maddeler gibi bazı maddeler ucuz ve kolay erişilebilir olduğundan, çocuklar bunları denemeye daha yatkın olabiliyor.
Ailelerin ve öğretmenlerin farkındalığının düşük olması, erken müdahale şansını azaltabiliyor.
Özetle, madde kullanımı ilkokul seviyesine kadar inmiş durumda ve bu durum birçok faktörden kaynaklanıyor. Ancak aile, okul ve toplum iş birliğiyle çocukları korumak ve bilinçlendirmek mümkün” dedi.
“SANAL ORTAMDA KUMARIN YAYGINLAŞMASI SONUCU ÇOCUKLAR KUMAR OYNUYOR MU? NEDEN OYNUYORLAR, GÖZLEMLERİNİZ NELER?”
Sanal kumara erişim kolaylığının asıl sorun olduğunu belirten Başyiğit; “Evet, sanal ortamda kumarın yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklar ve ergenler arasında da kumar oynama oranı artıyor. Online kumar siteleri, mobil oyunlar ve sanal bahis platformları, çocukların kolayca erişebileceği şekilde tasarlanabiliyor.
İlk faktör kolay erişim aslında. Online kumar siteleri ve bahis uygulamaları her yerden ulaşılabilir durumda. Yaş doğrulama sistemleri genellikle zayıf olduğundan, çocuklar sahte bilgilerle giriş yapabiliyor. Aile bireylerinin kredi kartlarını veya hesaplarını kullanarak para yatırabiliyorlar.
Canlı yayın platformlarında kumar oynayan fenomenler, çocuklara bunu eğlenceli ve kazançlı bir aktivite gibi gösterebiliyor. Kumar oynayan veya bahis yapan akranları olan çocuklar, özenerek bunu deneyebiliyor. Sosyal medya ve internet reklamları, kumarı “hızlı para kazanma” yöntemi gibi göstererek çocukları cezbedebiliyor.
Çocukların beyninde ödül sistemi tam olarak gelişmediği için risk alma eğilimleri yüksek olabiliyor. Kumar, dopamin salgısını artırarak bağımlılığa yol açabiliyor ve çocuklar bu heyecanı tekrar yaşamak isteyebiliyor” ifadelerini kullandı.
“EBEVEYN İLGİSİZLİĞİ TÜM BUNLARDA BİR ETKEN Mİ?”
Başyiğit; “Kesinlikle. Ebeveyn ilgisizliği, çocukların hem madde kullanımı hem de kumar gibi riskli davranışlara yönelmesinde önemli bir etken. Çocuklar duygusal destek, rehberlik ve sınır koyma ihtiyacı duyar. Eğer bu ihtiyaçlar karşılanmazsa, eksikliği farklı yollarla doldurmaya çalışabilirler.
Sevgi, ilgi ve destek görmeyen çocuklar, duygusal tatmini başka yerlerde arayabilir. Kumarın getirdiği heyecan veya madde kullanımının sağladığı kaçış hissi, bu boşluğu geçici olarak doldurabilir” açıklamalarında bulundu.
“EBEVEYNLER NASIL ÖNLEMLER ALMALI?”
Bilinçli proaktif adımlar atılması gerektiğini belirten Klinik Psikolog Melis Aysucan Başyiğit; “Ebeveynler, çocuklarını madde kullanımı, kumar ve diğer riskli davranışlardan korumak için bilinçli ve proaktif adımlar atmalı. Ebeveynlerin yapması gerekenleri şöyle özetleyebilirim;
Duygusal ve fiziksel ilgiyi artırma, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek, onlara değerli olduklarını hissettirir, sevgi, ilgi ve şefkat göstermek, duygusal boşluk yaşamalarını önler, çocukların hislerini ve düşüncelerini paylaşmalarına alan açmak gerekir, sınırlar ve Kurallar Koyma
Net ve tutarlı sınırlar koymak, çocukların kendilerini güvende hissetmesini sağlar, internet kullanımı, para harcama alışkanlıkları ve sosyal çevre ile ilgili kurallar belirlenmeli, “hayır” demeyi öğretmek, akran baskısına karşı çocukları güçlendirir, internet ve Dijital İçerik Kontrolü
Ebeveyn kontrol programları kullanarak çocukların erişimini denetlemek, oynadıkları oyunların ve izledikleri içeriklerin kumar veya maddeyi teşvik edip etmediğini incelemek, sosyal medyada kimleri takip ettiklerine dikkat etmek, rol model olma, ebeveynlerin kendi alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekir. Çocuklar, gözlemleyerek öğrenir.
Sağlıklı yaşam tarzı, sorumlu para yönetimi ve bilinçli teknoloji kullanımı konusunda örnek olunmalı.
Eğitim ve Bilinçlendirme, kumar, madde kullanımı ve diğer riskli alışkanlıkların zararları hakkında yaşına uygun şekilde bilgi vermek, çocuğa eleştirel düşünme becerisi kazandırarak, zararlarını anlamasını sağlamak, alternatif Uğraşlar ve Güçlü Sosyal Çevre
Çocuğun spor, sanat, müzik gibi sağlıklı ve keyifli aktivitelerle ilgilenmesini teşvik etmek, olumlu akran ilişkileri kurmasına yardımcı olmak, okul ve Toplum ile İş Birliği, öğretmenler ve okul rehberlik servisleri ile iletişimde olmak, gerekirse bir uzmandan destek almak.
Özetle, ebeveynler çocuklarını korumak için hem bilinçli bir şekilde yönlendirmeli hem de onların bireysel gelişimini desteklemelidir” diyerek sözlerini noktaladı.
Yorumlar